25 Kasım 2011 Cuma

Serzeniş

Baharda renklerinin değişmesinden sonra ağaçların
ve çok sonrasında güneşin çekilmesinin karşı kıyılardan

O zaman gel
Şimdi değil

Sen şimdi vakitli vakitsiz çalan telefonların ve sonrasında hatırlananların ve çok sonrasında tekrar unutulanların adında kal
Sen şimdi birazcık, sadece kederinin peşinde...
Sen şu akşam karanlığında bıraktığın yerlerdeki yaralardan gülümse bana sadece
ve sadece unuttuğumuz sırlarımızda yaşa
Kalan zamanlarda ara kendini
Sevdiğim yalanlarında

En çok kimi unuttuysam ben
Sen şimdi en çok orayı dağla

Hayatın yalan olduğu yalan, unuttum bunları
bir de hayırsız parmak uçlarını
beyaz saçlarını...

Gelme sen boşver, bir yerde bekle beni benim bilmediğim
Sonra gelirsin bir gün, bir akşam kızıllığında, arkada görünen bir balkon sofrasında
Acını yaşarken ben
Sen yeni bir yürek sancısında bekle beni

Gelme...

Unuttuğum zamanlar kadar çok gelme
Yitirdiğim anlamlar kadar çok

Sonra bir gün, bir an öylesine bir şeyde, yitirilmiş bir kızıllıkta, uzatılmış bir selamlaşmada
Bu sefer başka bir anıda başka bir serçe parmağında, belki bir deniz kenarında
bambaşka bir rüyada ararken kendini
Aklına geldiğimde belki ben
Gelme sen bana

Bıraktığın yerler uzak
Sevdiğin gülüşler
Sen şimdi hepsini boşver

SENİN BANA KOCAMAN GELMEYİŞİN YETER

3 Kasım 2011 Perşembe

Yeti

Biri beni özleyince içim bir kötü olur benim.
Özlemeyince hem onu, daha da kötü

Neyi düşüneceğimi bilemem bazen
ve neden bilemediğimi neyi düşüneceğimi

"kimi sevsem sen" şiiri dolanır dilime
kimdir o "sen" bilemem

hayat beni yorar bazen
dönüp de neden bile diyemem

Yanlış adam

Özlüyor muyum ben seni
Peki neden her yağmur yadığında düşünüyorum senden öncesini?
Ne çok isterdim öylece kalıvermeni hayatımda, sorunsuz olmasını, sorusuz olmasını, ne çok isterdim her şeyin baştaki kadar güzel olmasını
Olmadığındaysa bırakıp gitmeyi başarabilmiş olmayı
yıpranmamayı o kadar, yıpratmamayı
Göz yaşında kalmamayı ya da dağlamamayı gözlerimi o kadar.

Ağıtlar yakıyorum ya ben, ne çok isterdim yaşananan bunda şeyden sonra o ağıtların sana dair olmasını
Bunca hatırayı unutmamayı, ve gidip yeniden senden öncesine yanmamayı.

Son olmasını değilse de sonsuz olmasını...