6 Ocak 2010 Çarşamba

ayna

öyle garip birşey oldu ki, hani hiç olmaması gereken... öyle tuhaf ki... aslında imkansız gibi..
eski günleri hatırlattı bana bu davetsiz gelen, bu bir türlü gitmek bilmeyen
eski günleri hatırlattı, eski yeminleri, sözleri, eski düşleri... Birlikte yürünen yollara bir başına bakarken duyulan garip sesleri. Hani almaya çalıştıkça her biri boğazını yakan nefesleri.

Bir şey olur sonra... Çok zaman geçtikten sonra. Yine acır nefesin. Gidenin ardından değil bu sefer, kendinin ardından, kendinde olup da bir türlü gidemeyenin ardından.

Sen ne kadar usta olursan ol, unutmak sanatında, hayat da işte o kadar ustadır sana yeniden hatırlatmakta.

3 yorum:

  1. kendinin ardından kendine acırsın kendin için yanar canın kesinlikle! bir türlü gidemeyenin ardından bir türlü kalamayanın ardından...kendinden...

    en son senfoninin en son kısmı çalar o anda en acıklı yeri doldurur içinin odalarını.. kapıları ardına kadar açık kalmış odalarını...

    gel de unut bu ezgi çalarken sürekli içinde...

    YanıtlaSil
  2. acıdım ben de, ama bilmiyorum kimin ardından. Uzağından baktığım biraz kendimdi biraz başkası. Biraz yaklaşmak istedim, uzaklaştım biraz. Biraz korktum ama sevindim biraz.

    Tek bir şeyi tam yaptım, o da sevmek
    işte o yüzden, yarım kaldım...

    Mor Kedi, teşekkür ederim. Sen anlardın zaten bunu ve yine şaşırtmadın beni

    YanıtlaSil